A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMI  
·  KADIN & YAŞAM  
·  MUTFAK  
·  SPOR  
·  ÇOCUKLAR/OYUN  
·  FIRMALAR  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   



TİDAF BAŞKANI İHSAN  ÖNER  İLE  SÖYLEŞİ

AB ülkeleri içinde Türkiye’nin birliğe alınmasını isteyenler ve istemeyenler vardır.

Biz millet olarak çok duygusal olmamıza karşılık, Avrupa soğukkanlı bir özelliğe sahiptir.


Türkiye'nin AB'ne alınmasını elbette istiyor ve bunun gerçekleşmesi için de TİDAF olarak üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.

Çokca sözü edilen „globallaşma“nın öncüleri işverenler olmuştur.

Öncelikle çocuklarımızın eğitimine çok önem vermeli bir meslek sahibi olmalarını sağlamalıyız

Ben bir '' müslüman demokrat '' olarak Hıristiyan Demokratların  partisi  olan CDU'yu tercih ettim.

Türk toplum olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek gelişmeleri iyi takip etmeli, tedbirleri zamanında almalıyız.

45 yıllık geçmişimiz geleceğimizin aynası olacaksa; maddi kazanımlar, manevi kayıpları dengelemeye yetmedi.

Herkese saygı ve selamlarımı ileterek, '' neydim ne oldum“u bırakıp, ne olacağımı daha fazla düşünmeye davet ediyorum.


Mahmut Aşkar:
İhsan Bey, sohbetimize klasik bir soruyla başlamak istiyorum: İhsan Öner kimdir?

İhsan Öner:
Belki de soruların en zoru, „ben kimim“ sorusuna cevap vermektir. Ancak kimlik bilgileri olarak cevaplamam gerekirse; ben Allah’ın lütfuyla Pakize’den doğma, Mustafa oğlu, Tunceli’nin Mazgit Kazası, Akpazar Nahiyesi, İsmailli Köyü’nde 1956 yılında dünyaya gelmiş bir ademoğluyum. Elazığ'da liseyi bitirdikten sonra yüksek tahsil yapmak amacıyla Almanya'ya geldim. Burada İnşaat Mühendisliğini ve Açık öğretim fakültesi işletme bölümünü bitirdim. Evli ve 3 çocuk babasıyım.
Darmstadt ve Mainz Türk İslam Kültür Derneklerinin yönetiminde, 1979-1985 yıllarda da Türk Federasyonu'nunda Genel Sekreter ve Başkan Yardımcılığı olarak görev aldım.
Avrupa Türk İslam Birliği’nin( ATİB) kurucu üyeleri arasında yer almak da bana nasip oldu.
Daha sonra mesleğimle ilgili olan inşaat sektörüne yöneldim ve 1992 yılında aynı dalda çalışan firmalarla birlikte kısmen başkan olarak 8 yıl görev aldığım Alman-Türk Müteahhitler Birliği'ni (ATMB) kurduk.

1993'te kurduğumuz Türk-İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonunda 1994-1996 arası başkan yardımcılığı, 1996'dan beri de başkanlığım devam etmektedir.

Mahmut Aşkar:
Almanya’daki belli başlı birkaç Türk İşadamları Dernekleri’nden birisi de TİDAF’dır. Başkanı olduğunuz kuruluş hakkında biraz malûmat verir misiniz?

İhsan Öner:
Almanya'daki Türk İşadamları Dernekleri tarafından 1993 yılında kurulan Federasyonumuz TİDAF, Avrupa'nın diğer ülkelerinde faaliyet gösteren derneklerin katılımıyla 1996 yılında Avrupa Federasyonu kimliğini almıştır. Halen 13'ü Almanya'da, 7'si ise İngiltere, Polonya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'da olmak üzere 20 üye derneğimiz bulunmaktadır.
Küçük ve orta ölçekli işletmeleri bünyesinde toplayan Federasyonumuz sadece Almanya'da değil, tüm Avrupa'da en çok işadamı derneğini çatısı altında toplayan ve yapısı itibariyle eşi olmayan bir kuruluştur. Zira Avrupa geneline yayılmış başka bir işadamı kuruluşu bulunmamaktadır.

Mahmut Aşkar:
Ağırlıklı Almanya olmak üzere, Batı Avrupa’daki Türk İşadamları potensiyeli ne kadardır? Söylendiği, yazılıp-çizildiği kadar var mı, yoksa abartılıyor mu?

İhsan Öner:
Biz herşeyi abartmasını seven bir yapıya sahibiz. „Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol“ sözünü hep söyleriz ama buna uymayız. Çoğunluğu küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşan aralarında tabiiki büyük sanayi kuruluşları da bulunan bir Türk İşadamı potansiyeline sahibiz, ancak bu potansiyeli nasıl kullanacağımızı ve hangi imkânlara ulaşabileceğimizi halen tam olarak anlamış değiliz. Yeterli olmamakla birlikte, hemen hemen her sektörde temsil ediliyoruz. Halen „ben“ demekten kurtularak, „biz“ diyecek şuuru yakalamış ve arzu edilen düzeyde organize olmuş değiliz. „Biz varız ve işte buradayız“ı rahatca söyleyemiyorsak, kendimizi aşmada ciddi sıkıntılarımız var demektir. Çokca sözü edilen „globallaşma“nın öncüleri işverenler olmuştur. Buradaki mevcut işveren potansiyelimiz de, biz noktasından hareket ederse, sermeya ve tecrübe birliği sağlayarak, şimdikinden daha güçlü bir konuma gelebiliriz.

Mahmut Aşkar:
TİDAF Başkanı olarak, herkesten biraz daha fazla sizi ilgilendirdiğini zannetiğim, Türkiye’nin AB’ne alınıp alınmamasıyla ilgili görüşünüz nedir?

İhsan Öner:
Bu sorunun cevabını kimse net olarak veremez. Burada söylenecek şey, sadece bir temenni olabilir. Çünkü, AB ülkeleri içinde Türkiye’nin birliğe alınmasını isteyenler ve istemeyenler vardır. Biz millet olarak çok duygusal olmamıza karşılık, Avrupa soğukkanlı bir özelliğe sahiptir.
Türkiye'nin AB'ne alınmasını elbette istiyor ve bunun gerçekleşmesi için de TİDAF olarak üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Ancak Avrupa'nın ve AB'nin geçmişteki Türkiye politikasına baktığımızda bir çok tutarsızlıklarla karşılaşıyoruz. Bugün evet diyen, yarın hayır diyebilir ya da tersi de olabilir. 10-15 yıl sonra ekonomik ve siyasi olarak dünya ne durumda olacak?
Avrupa ne durumda olacak? Türkiye ne durumda olacak? Gelişmelerin olumlu etkisi de olabilir, olumsuz da .

Mahmut Aşkar:
Siz aynı zamanda Türk kökenli Alman vatandaşı ve CDU üyesisiniz. Bu partinin bilhassa buradaki Türklere ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği konusundaki tutumu bellidir.
Bütün bunlara rağmen CDU’yu tercih edişinizin sebebini öğrenebilir miyiz?

İhsan Öner:
Evet ben bir '' müslüman demokrat '' olarak Hıristiyan Demokratların  partisi  olan CDU'yu tercih ettim. Türkiye'ye ve Türklere karşı gibi görünen bu partiyi diğerlerinden daha samimi buldum. Benim sıkıntım hep ikiyüzlü olan insanlarla olmuştur.  Bu nedenle CDU'yu tercih ettim, burada  daha etkin olabiliyor, Türkler ve Türkiye ile ilgili olumsuz politikalarını değiştirmeleri için yüz yüze mücadele edebiliyorum. Dışarıdan gazel okuyanlardan olmak istemiyorum. Bir etkimiz olacaksa bunu parti içinde yapmak gerekir kanaatindeyim.

Mahmut Aşkar:
Partinizin veya partililerinizin muhafazakâr yapıya sahip bir Türk’ü bünyelerine kabullenmeleri zor olmadı mı?  En azından parti içinde uyumu sağlayabildiniz mi?

İhsan Öner:
11 yıl Mainz Yabancılar Meclisi Başkanlığı olarak görev yaptım ve tüm Belediye Meclisi toplantılarına düzenli olarak katıldım.
Bu nedenle partilerin il yöneticileri ile birbirimizi tanıyorduk. Kendinizden eminseniz bir sıkıntı yaşamazsınız. Ben açık sözlü bir insanım, fikirlerimi ortaya koyar tartışırım, Parti içindeki bazı kişileri ettkilediğim oluyor. Ancak tek başına bir partinin politikasını değiştirmek mümkün değil tabi.

Mahmut Aşkar:
Bildiğimiz kadarıyla, ikâmet ettiğiniz Mainz şehir belediyesinde de belli görevleriniz, sorumluluklarınız var. Bunlar hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Daha önce belirttiğim gibi 11 yıl Mainz Yabancılar Meclisi başkanlığını yürüttüm. 2 ay önce bu görevi gençlere yol açmak amacıyla devrettim. Mainz Şehir İdaresi tarafından '' Mainzer Pfennig'' diye adlandırılan bir ödüle laik görüldüm.

İhsan Öner:
Siz cemiyet hayatından gelen bir işadamısınız. AB ülkelerinde yerleşik olarak yaşayan vatandaşlarımızın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Yıllardan beri devam eden iş piyasasındaki olumsuz gelişmeler, işsizlik, pahalılık tabi Avrupa'da yaşayan Türkleri de etkilemektedir.

Bu nedenle öncelikle çocuklarımızın eğitimine çok önem vermeli bir meslek sahibi olmalarını sağlamalıyız. Türk toplum olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek gelişmeleri iyi takip etmeli, tedbirleri zamanında almalıyız. Bulunduğumuz ülkelerin siyasetinde aktif rol almalıyız.

45 yıllık geçmişimiz geleceğimizin aynası olacaksa; maddi kazanımlar, manevi kayıpları dengelemeye yetmedi. Bilançomuz eksidedir.  Toplum şuurlanmaz ve  kendi değerlerine sahip çıkmazsa, gidişatın nereye varacağını tahmin etmek, zor olmasa gerek.

Herkese saygı ve selamlarımı ileterek, '' neydim ne oldum“u bırakıp, ne olacağımı daha fazla düşünmeye davet ediyorum.

Mahmut Aşkar:
İhsan Bey, bize zaman  ayırarak sorularımızı cevaplandırdınız, Türkpartner adına size teşekkür ediyorum.

 

Mahmut Aşkar
Bu Vebal Kimin?
Bilgiye muhtacız, bilge başımızın tacı... Lâkin arınmış, durulmuş bilgi ve arındıran bilge! Devam
Yakup Yurt
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
Gül-diken bütününde esas olan güldür.
Devam
Hidayet Kayaalp
OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam
Ali Kılıçarslan
TÜRKİYE GÖÇ VAKFI
Göç hareketi yarım yüzyıllık bir süreçten sonra, özellikle göç edilen ülkelerde yeni bir boyut kazanmıştır. Devam
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam
Muhsin Ceylan
Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam
Leman Kuzu
SEVGİ  ZAMANI!..
SEVGİ  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÜRECE SEVGİDİR...   Devam
Yakup Tufan
GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam
Orhan Aras
KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam
Prof. Dr. Hacı Duran
İsrail'in Arapları, Ermenistan'ın Türkleri
Türkiye ile Ermenistan'ın Zürih Protokolü çerçevesinde yeni bir süreci başlatması, barış adına iyi bir gelişmedir. Devam
M. Ali Aladağ
Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam
Üzeyir Lokman  Çaycı
Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam
Ayten Kılıçarslan
Köpekler ve İnsanlar
Hepimiz farklı zaman ve mekânlarda keşke dedik. Hem de bir defa değil binlerce kez söyledik…
Devam
Nurdoğan Aktaş
Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur
Tofiq Abidin
RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
İsmail Tüysüz
BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ
Doğan Tufan
Bizans Oyunlarına dikkat