SARS
HASTALIĞI VE BUGÜNKÜ BİLGİLERİMİZ
Yeni bir viral kökenli solunum yolu hastalığı
olan SARS’ın kelime anlamı ‘Severe Acute
Respiratory Syndrome’ (Ani gelisen ciddi solunum
yetmezligi hastalığı) şeklinde açılabilir.
Bugün için bu hastalığa ait şüpheli hasta
tanımı:
1)38 ºC üzerinde ateş ve öksürük veya solunum zorluğu
2)Belirtilerin başlangıcından önceki 10 gün içinde
a.SARS olduğu bilinen ya da şüphelenilen bir kişiyle
yakın temas
b. Hastalığın bulaştığı
bilinen ülkelerden birisine seyahat öyküsü
c. Bu ülkelerden birinde yasayan hasta kişi
şeklinde yapılmaktadır.
SARS’in etkeni kesin olarak
saptanamamıştır. Şimdiye kadar elde edilen
bulgulara göre yeni bir tür coronavirus olabilir. Hastalığın
tanısına yönelik diagnostik bir test
geliştirme çalışmaları sürmektedir.
Şimdiye dek bilinen Coronavirüs türleri saglikli
insanlarda hafif üst solunum yolu enfeksiyonuna, bağışıklık
sistemi baskılanmış hastalarda pnömoniye,
hayvanlarda ise solunum, gastrointestinal, hepatik ve nörolojik
hastalığa yol açmaktadır. Coronavirüsler
ortamda 3 saate kadar canlı kalabilmektedir.
SARS’in Belirtileri:
Hastalık genellikle 38 ºC’nin üzerinde
bir ateş ve titreme tablosu ile başlamaktadır.
Ayrıca başağrısı, bitkinlik, ishal ve
yaygın kas ağrısı olur. Solunum yollarına
ait ilk belirtiler boğaz ağrısı ve kuru öksürüktür.
Daha sonra hastaların bir kısmında ortalama 2-7
gün (en kısa 1, en uzun 11 gün) içinde nefes alma
zorluğu, kanda oksijen azlığı ve akut
solunum sıkıntısı tablosu gelişir.
Bir çok hastada akciğer filminde fokal veya yama tarzında
infiltrasyon veya buzlu cam görünümü benzeri lezyonlar
saptanmaktadır. ( daha çok alt zonlara lokalize ) Bu
haliyle atipik pnömoni tablosunu andırır.
Laboratuar bulguları olarak lenfopeni, lökopeni veya lökositoz,
trombositopeni, hafif LDH, AST, ALT ve CK yüksekliği
mevcuttur.
SARS Nasıl Bulasır:
Hastalık esas olarak damlacık
enfeksiyonu ile bulaşır. Hastaların vücut salgıları
da hastalığı bulaştırmada önemli rol
oynayabilir. SARS olduğu bilinen bir hasta ile aynı
ortamı/evi paylaşan veya hasta ile direkt yakın
teması olanlara bulaşma şansı çok yüksektir.
Enfeksiyon kontrol önlemlerini almadan SARS’lı
hastalara bakım hizmeti veren sağlik personeli
hastalığa en çok yakalananlardır. Hastalar
semptomatik oldukları sürece hastalığı
bulaştırabilirler. Ancak belirtiler başlamadan
bulaşıcılık olup olmadığı
henüz bilinmemektedir.
Hastalıktan Korunma Önlemleri:
Hava yolculuğu sırasında
SARS’in bulaşma olasılığı kesin
olarak bilinmemektedir. Ancak tüberküloz gibi solunum
yoluyla bulasan diğer hastalıkların hava
yolculuğu sırasında bulaştığı
bilindiğinden SARS’ın da böyle bulaşabileceği
sanılmaktadır. Salgının olduğu bölgelerden
gelen yolcular 10 gün süreyle SARS belirtilerinin ortaya çıkması
açısından uyarılmalı ve semptomatik
olmaları halinde en yakın sağlık
kurulusuna başvurmaları sağlanmalıdır.
Dünya Sağlık Örgürtü’nün Karantina Önlemleri:
DSÖ nün 4 Nisan tarihi itibariyle önerdiğine
göre, uçak içinde SARS semptomları gösteren bir hasta
saptanması halinde bu kisiyle aynı sırada ve 2
ön 2 arka sıraya kadar olan bölümlerde oturan yolcular
ve kabin görevlileri ile hastaya bakım veren tüm yakınları
hasta ile temas etmiş kabul edilmelidir. Hastaya ağzını
örtecek bir maske verilmeli ve sadece bu hastanın kullanımı
için bir tuvalet ayrılmalıdır. Hasta
sekresyonları ile direkt temas edilmemelidir. Yakın
temas kategorisine giren kişilerin temas sonrasından
itibaren 10 gün süreyle belirtiler açısından
izlenmesi gerekmektedir. Eğer hastalık bulgularını
gösteren kişi kabin görevlilerinden birisi ise uçak içinde
bulunan tüm kişiler hasta ile yakın temas etmiş
kabul edilmelidirler. Bu kişilerin de 10 gün süreyle
semptomlar açısından izlenmeleri gereklidir. Hong
Kong ve Singapur gibi bazı ülkelerde hastalığın
kuluçka döneminde kabul edilen bu gibi kişilere
karantina önlemleri uygulanmaktadır. 4 Nisan tarihi
itibariyle ABD de SARS’ı karantina uygulanabilir bulaşıcı
hastalıklar listesine almıştır.
SARS olduğu tahmin edilen kişilerin
hastalıkları süresince tecrit edilmeleri gereklidir.
Bu tecrit, belirtileri şiddetli olan kişiler için
hastanede yapılmalı, hafif belirtileri olanlar ise
evde tecrit edilebilir. Ateş ve solunum yolu
belirtileri geçtikten sonra 10 gün süreyle ise, okula veya
topluluk içine gitmemeleri ve ev dışı
faaliyetlerini kısıtlamaları önerilmektedir.
Hasta ile aynı evde yaşayan kişilerin bu 10 günlük
süre içinde el yıkama başta olmak üzere
enfeksiyon kontrol önlemlerine uymaları
gerekmektedir.SARS’lı her hastanın ev içinde veya
diğer kişilerle yakın teması halinde bir
maske takması, çevredekilerin de yine maske takması
gereklidir. SARS’lı hastaların her hangi bir vücut
sıvısına temas halinde mutlaka atılabilir
eldiven kullanılması gereklidir. Temas sonrası
eldiven derhal çıkartılmalı ve eller yıkanmalıdır.
SARS hastalarının kullandığı yemek
gereçleri, havlu ve yatak çarşaf gibi esyalar baskaları
tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır.
Ancak sıcak su ve sabunla
yıkandıktan sonra bu gereçler baskaları tarafından
kullanılabilir. Ev içinde yüzey temizliğinde
kullanılan temizleyiciler ortam temizliği için
yeterlidir. Ancak bu temizlik sık sık yapılmalıdır.
SARS’lı hastayla aynı evde yaşayan kişilerin
SARS semptomları geliştirmedikleri sürece ev dışı
faaliyetlerini kısıtlamalarına gerek yoktur.
SARS Tedavisi
Hastaların büyük çoğunluğunda ampirik olarak
steroid, antiviral ve antibiyotik türünden ilaçlar
kullanılmış, ancak etken kesin olarak bilinmediği
için etkinlikleri tam hesaplanamamaktadır. Akut solunum
sıkıntısı gelişen hastalarda ise
mekanik solunum kullanılmaktadır.
SARS Hangi Ülkelerde Tanımlanmıştır?
Dünya Sağlık Örgütünün
verilerine göre 5 Nisan 2003 tarihi itibariyle yukarıdaki
hasta tanımına uyan 19 ülkeden toplam 2416 hasta
tanımlanmıştır. Hastalığın
en sık bildirildiği ülkeler Çin (Guandong ve
Shanxi bölgesi 1220 hasta), Hong Kong (761), Singapur (100),
ABD (100), Kanada (69) ve Vietnam (59) dir. SARS
nedeniyle şimdiye kadar ölen toplam hasta sayısı
89 olup, bu ölümler toplam 6 ülkeden bildirilmiştir:
Çin (49 ölüm), Hong Kong (17), Kanada (7), Vitetnam (4) ve
Singapur (5), Tayland (2).
Dünya Sağlık Örgütü Hong Kong
ve Çin’in Guandong bölgesine zorunlu olmadıkça
seyahat edilmemesini önermekte, Amerikan Hastalık
Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ise bu ülkelere ek olarak
Kıta Çin’i, Singapur ve Vietnam’a zorunlu olmadıkça
gidilmemesini tavsiye etmektedir.
SAYFA
BASI
Yazarın
diğer
yazıları:
Sars
hastalığı ve bukünkü bilgilerimiz
Kellik
tedavisinde son nokta: saç
ekimi
Deri
kanseri çok yaygınlaştı
Şişmanlık
tedavisinde Yenilikler
SAYFA
BASI
|