Irak’takiler
Ağlarsa Sen Ne yaparsın...
Bayram vardı. Takvimler Ramazan bitti diye gösteriyor...Allah
öyle emretmiş biz Müslümanlar’a...Oruç tuttuk, ama
ağzımızda tat var mıydı yok muydu
bilmem...Ama akşama kadar yemek içmek yoktu. Sonra
camiilere akın ettik. Teravihler kıldık. İmamların
güzel sesleri arasında cennet hayallerine kapıldık.
Cehennem korkuları ile aklımızı aydınlatıp
iyi bir mümin olmak için şuurumuzu kurduk. Ne kadar da
iyi ettik bilseniz...Ruhumuz kendine geldi. Ruhumuz kirden
pastan temizlendi...Ya oradakiler ne yaptılar? Ramazanda
onlar nasıldı? Bayram’a hazırlandılar mı?
Yoksa...Yoksa...Bizim bilmediğimiz şeyler mi var
orada? Haberimiz olmadı mı??? Olmadı mı???
Olmadı mı onlardan?!!!
Oradakiler de kim demeye kalkmayın sakın...Yüzüme
öyle hem anlamış ve hem de anlamamış gibi
bön bön bakmayın. Orakileri sordum sizlere.Orada en
modern silahlara karşı ülkelerini saldırıdan
korumak için savunan Irak’lılardan bahsediyorum.
Bilmem kaç bin kilometre uzaktan gelerek ve yine girdiği
ülkenin insanına kan kusturan mitralyözleri ateşleyenlere
karşı duranlardan bahsediyorum...Allahın evinde,
yaralının tepesinde, otamatik tüfeklerle yaralı
haliyle karşı koyamayacak yaşlı insana
‘Artık öldü’ diye bağıran Coni’yi sen
de gördün değil mi?
Sıcak evimizde, lezzetli yemeklerle donatılmış
sofra başında haber kanallarından akıtılan
haber nehri akışında, günlük ölü resimleri
önümüze geldikçe, çaresizliğimi bir kat daha anladım.
Bir kat daha buuz eyledim o vicdan fukaralarına...Hepsi
okadar...
Coni..Sen oraya niye geldin? Orada başkasının
ülkesinde ve insanlık suçu işlemeni sana kim
emretti? Vatan sevgisi, insanlık ve yardımseverlik
gibi sözleri sakın gevelemeye kalkma...O sana yakışmaz.
Sen askere karşı yeke yek çarpışmıyorsun.
Ancak yaşlıdan, çocuktan ve kadından öç alıyorsun.
Hatta onlara bile gücün yetmiyor da camii köşesinde
zavallı ve yaralı ihtiyarı kurşunluyorsun..
Oraya demokrasi getirecekmişsin...Geç oradan seni kara
vicdanlı..
Iraklı. Sen kendi kaderinle yanlız kaldın.
Sana, benim gibi sessiz yığınlar ağlar.
Dua ederler. Ellerinden başka bir şey gelmez de
ondan. Sana dua eden ellerimi, göklere senin için uzatıyorum,
bunu bil. Evet mazlum olduğunu da bil ve sen
dayan. Yılma ki kendine uzaktan bakarak Müslüman
olduklarını söyleyenler utansın. O büyük
devlet adamları var ya...O mangalda kül bırakmayanlar...O
seni kendi kaderine terkederek, sanki seninle imiş gibi
yapanlar, işte onlar sana senin karşında senin
kanını içenlerden daha tehlikeliler. Hiç değilse
Coni seni neden öldürdüğünü yarım da olsa
biliyor.
Iraklı’m sana bir şeyi hatırlatmak
isterim...Dün o coğrafyada İngilizler’in oyununa
gelerek Türk kardeşlerinizle aranızı açanlar,
hatta aranıza geçilmez
duvarlar örenler vardı ya... İşte bu yüzden
bir beddua mı bu bilmiyorum başına gelenler.
Ben terbiyesizce şu andaki durumunu bahane ederek sana
‘Oh olsun’ demiyorum. Demiyeceğim. Öyle sütü bozuk
birisi değilim. Başın darda sana acımaktan
başka ve sana dua etmekten başka elimden bir şey
gelmiyor. Allah mazlumların yüzü suyu hürmetine,
Evliya ve Enbiyalar’ın hürmetine sizi yüreklendirsin,
diye düşünüyorum. Hiç kendinizi yeise düşürmeyin.
Usanmayın. Umut umutsuzluk batağından çıkabilecek
kadar güçlü köklere sahiptir. Yarın kim bilir, sana
bir imkan çıkar da kendine gelirsin.
Ülkene sahip çık...Senin de bağrındakilerinden
hainlerle işbirliği yapanlar çıkacaktır.
Dün vardı bu durum, bugün var ve hatta yarın da
olacak...
Kan deryası içersinde, bombalarla tanınmaz hale
gelen yıkık evlerin damları altında gömülmeyi
bekleyen küçük kız var ya...Belki o ölüm kurtaracak
seni. O daha emzikten yeni kurtulmuş genç delikanlının
cesedinden aldıklarınla adımlarının
yorgunluğu unutacaksın. Kış mevsiminin soğuk
dalgasında donmuş kanların arasından geçerken
yılgınlık yerine bir kuvvet bulacaksın...Melekler
yardım edecek sana...Yanlız bir kere verdiğin
kesin karardan ayrılma...Bu dünyada yaşayanlara
bak...Gerçi göremezsin sen şimdi o leş gibi alkol
kokanların zevk içinde bağırışlarını.
Bunaldıkça saldırganlıklarının göstergesi
o şavaş çığlıklarını
şimdi farkedemezsin.Onlar okar da önemli değil...
Güneş var...Işık kumlu toprakların üstünde
yansıdıkça, senin duygularını bir kere
daha yaşlı adamın gözyaşları
ayaklandıracaktır. Kalem ve kelimeler yazamayacak
kadar aciz kalıyor...Bak Iraklım...Kaç ölü var önünde.
Binlerce cesede rağmen senin iradenin çelik halat gibi
olması gerekli. İşte o aşk seni yenilmez
yapacaktır.
Bizim buradan haber ister misin? Buradan yani dünyanın
bu köşesinden çokları. Hep seninle olduklarınını
ve konuşmalarında
seninle olduklarını bildirmek istiyorum...
Yaşlı bir Türk ninesinin ve dedesinin avuçlarından
semaya gönderilen dualar gelmekte o taraflara. Gözlerin yaşarmayı
bile unutmuştur bilirim. Onlar ağlıyorlar senin
yerine...Yavrularım diyorlar...Allah yariniz olsun diye
dua ediyorlar. İşte onu duyarmak istiyorum buradan...
Takvimler insanlık tarihinin akıl almaz bir zamanını
işaret ediyorlar. Tarih medeni olmayı unutmuş,
yam yam olduğu bir sayfayı okutuyor
bizlere...Bizlere kölelik çağrısı yapanların
şavaşlarını yazıyor...Tarih yapıcıların
elleri kanlı...Onlardan hürriyet doğmaz...Orada
insanlık yeni ufuklara yönelmez. O yerlerde hayat manasını
yitirmiştir...Lakin sen ama Irak’lım yüreğinle
birlikte çağın zalimlerine sayfa sayfa ders ver...
Ramazan Bayram’ını hakettiğinde senin şehitlerin
kalanların alınlarından öpecektir.
Biz burada bayramı bitirdik..Sahi biz, yani insancıklar,
bayram mı yaşadık oradakilerden uzakta?
SAYFA
BAŞI
Yazarın
diğer
yazıları:
Irak’takiler
Ağlarsa Sen Ne yaparsın...
Delilerle
Arkadaşlık 1
Çocuklarımız
Eve Karne Getirmişler....
Uğur
Tarık’tan Alabildiklerim
SAYFA
BASI
|